29 Ağustos 2014 Cuma

Bir kümes tavuk yedim...

Prematüre doğmuşum,bacağım ters dönüyormuş, o derece zayıfmışım.. Lakin ilk torun olmam,  dedemin kasap olması ile birlikte, ilikler, gerdanlar yedirilerek toparlamışım, hatta baya baya toparlamışım! hayata et ile tutunmuşum meğer...
Hiç zayıf bir kız olmadım, doğum anım hariç... Hep kilo sorunum vardı. Piyasadaki bütün diyetleri denememe rağmen, asla zayıf olamadım. Spor hayatım ise, lise döneminde kapının kirişine on kere elimi değdirmemden öteye geçemedi.. Gerçi bir dönem spor salonuna yazılmıştım, ama eskiyen eşofmanlarım değil, mayom olmuştu. Sauna, jakuzi,Buhar odası üçgeninden çıkamayan spor hayatıma, birlikte gittiğim iş arkadaşlarımın "artık yeter" diyerek beni step dersine sokmaları ile; bir heyecan gelmişti. Ama  heyecanım malesef kısa sürdü, çünkü spor hocam beni "ritmsiz" buldu, ve dersten çıkardı...
Artık bedenimi kabul etmiştim,  zaten 30'u da devirmişim,  mutlu mesut hayatımı devam ettirirken,  hem çok yakın arkadaşım, hem de o dönem iş arkadaşımın Dukan diyeti yaptığını öğrendim.. Belli bir yaşa geldikten sonra, bir de arkadaşınızı tanıyorsanız, "hee hee iyi yapıyorsun,kolay gelsin canım" dedim.. Arkasından da "yarına bozar,iskender yeriz" diye geçirdim içimden.
Fakat beni yanılttı, ve daha diyete başlayalı 2 gün olmasına rağmen kilo vermişti, ve ciddi fit duruyordu. "Anlat, ne bu dedim", anlattı ; "sadece protein yiyorsun, sınırsız, istediğin saatte, bu kadar".  "E kolaymış, ben de yapacağım" dedim, ve başladım.
İlk gün haşlanmış yumurta ve beyaz peynir ile başladım; ve hamurun hayatımdaki önemini o an anladım. Hamuru geçtim, ya o mis domates,biber.. sofrada renk yok, bembeyaz.. "çıktın bir yola, bozma" diyerek yedim kahvaltımı.
Öğle yemeği, tavuk ve yoğurt eşliğinde,  akşam da 2 palamut yedim, kardeşimin ise twitter'a "ablam 2 palamut yedi,diyetteymiş,ehehehe" yazdığını farkettim. Ama utanan o olacak diye hiç canımı sıkmadım. Akşam yemeği bittikten sonra çay içerken, annemlerin çayın yanına çıkardıkları tatlıları görünce, hemen Dukan'ın kitabını elime alıp değerli sözünü okudum; "kaçamak bir iğne gibidir, balonu patlatır" yazıyordu, yutkundum ve bir çay daha aldım.
Yaptığım bunca diyete karşın vücudumun hiç inceleceğini düşünmezken, her tartıya çıkışımda bir kilonun daha gitmesi beni şaşırtıyordu.
Bu dönemde 'yulaf kepeği' serbestti,  ama şuan ki gibi yoktu ve Manisa'dan yulaf kepeği getirdik. Keşke hep orada kalsaydı...Korkunç bir deneyimdi, aynı light ton balığı gibi...
Tabii bu sürede damak tadını bozmadan geçirmek çok önemli... Yemek sevmek çok farklı bir şey,  hiçbir zaman yaşamak için yemedim, yemekle yaşadım o yüzden de Dukan döneminde hep bir kangal sucuk, 25'li hazır köfte ve kesinlikle Pınar Hindi döner benim kurtarıcılarım oldu.
2. haftaya geldiğimde, hala aynı şeyleri yemek canımı sıkıyordu ve bu süreyi AVM yemek katında geçirmek daha sıkıcıydı. Balık yemeğe gittiğimde, "yanında birşey olmasın" dediğimde, tabakta otlar dolu geliyordu ve garsonun açıklaması "abla ot o, bir şey olmaz"!! Yıl 2011 idi ve malesef Dukan'ı bir ben tanıyordum.
2.haftada 6 kilo kadar vermiştim, inanamıyordum. Sadece ben değil, kimse inanamıyordu. Herkes "ayyyy,erimişsiiinnn,dön bakayım!!" dedikçe, "Dukan yapıyorum,çok kolay diyiveriyordum" içim ağlarken..
2011 yazında yaptığım diyette,yaz döneminde Bodrum'a gitmeme rağmen, hiç içki içmedim, diyetimi hiç bozmadım.
Dukan da bana ödülünü verdi, tam 12 kilo vermiştim, hem de tam 1 ayda! İlk kez hayalim olan mini kot eteği giydiğimde gözüm dolmuştu. Hiçbir yerimden bir şey çıkmıyordu, aynada dans ettim "işte bu" dedim.
Zaman geçtikçe göz dolmam herşeye karşı olmuştu, sürekli ağlıyordum , vücudum çok yorgundu, pelte gibi yatıyordum.. Babam ocakbaşı'na götürdüğünde sevinmiş,  yoğurttaki naneyi görünce ağlamaya başlamıştım..yiyemezdim!  "başlayacağım ama senin diyetine" diyen babamın sözleri üzerine, çatalla iki oynadım ve bıraktım
Ama yaz aylarının bitmesine yakın bir gün, işyerinde acıkmış arkadaşlarıma "Migros'tan bana tavuk jambon alır mısınız" dememle,  ilk kez Migros'un ürettiği jambonu ağzıma atmam ve ağlamam bir oldu... Sanki tavuk canlı bir şekilde ağzımdaydı! Ne yapacağımı şaşırdım, üstelik açtım da.. ama dayanamayıp çıkardım ve iş arkadaşıma "ben artık yapamayacağım" dedim, ki o da beni bekliyormuş zaten, "aynen Çido, daha karpuz yemedik"dedi..
Ve yemek istediğimiz her şeyi aldık, yedik. Kalbimin çarpıntısını hissediyordum, ama hala yiyordum.. her şeyi yemeden önce koklamıştık, sevgiliyi özler gibi..
Dukan, doğru yapılırsa hakikaten kilo verdiren, bence sağlıklı bir diyet. Ben ve arkadaşım yanlış yaptığımız için çok ağladık,  halsiz kaldık. Şu an kilo vermek istiyorsanız hemen yapın, üstelik yulaf kepeği dahil, çok fazla ürün ulaşılabilir yakınlıkta.
Ben daha yapmam, aslında yapamam. Kanatlı her hayvanın beni gördükçe kaçacağı kadar yaptım çünkü.. Bence bir deneyin, hayaliniz bir etek ise,bir kere de olsa tadın..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder