Her acı farklıdır kimi hemen kimi sonradan çıkar.
Ayrılık şarkılarında ki gibi bir durumum olmadı hiç ne 'isim neydi çıkaramadım' diyebilirdim ne de 'kalbini mi kırdım affedersin'
Her kadının harcı değildir ayrıldıktan sonra toparlanmak. Ben bu konuda en az 7-8 fırın ekmek yesem anca yontulurum. İlişki sırasında taptığım adam terkedince tapma şeklim boyut değiştirip ağlamalı bir vaziyete dönüyordu. Ağlayamadığım zaman ise titriyodum sitmalılar gibi. Üstüne az kilo da alıp 'evet yeterince kendimi mahvettim bi durayım' kararını almamla dünyaya başkadı dönmeye çalışmam.
Aklıma sigara gelmeyen sabahın köründe yolda sigara içmek en gereksiz hareketimdi ardından suriyeli görsem ağlayacak kadar duygusal, eşofmandan hallice giyinecek kadar da vurdumduymaz olmuştum. 'O'nun hayata ben yokmuşum gibi devam etmesi daha da acı veriyordu. 'Ben ağlarım ikimizin yerine' deyip onun acısını da sırtlanıyordum.
Dolmuş görünce ağlamalar, kıyafet toplarken 'şunu da giymiştim çok ta beğenmişti' deyip salak bir tişörte anlam yüklemek te gereksizdi.
'Cool' kadın yerine 'cook kadın' oluyordum.
Belki de melankoliyi seviyordum. Güçlü olmak anılara karşı çok zor. O yüzden de anılardan uzak durun, atın. 8. katta oturmamın en büyük avantajını kullanıp, bana acı veren bütün eşyaları camdan atmışımdır.
Komşu apartmanın 3 katlı olması sebebiyle anılarımı çatıda görmem, bir anlamda müzemi kurmama sebep olmuştur.
Eğer takıntılı iseniz savurun gitsin bu eşyaları. İnanın rahatlayacaksınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder