16 Ağustos 2015 Pazar

17 Ağustos

Güzel sanatlar kursuna gidiyordum 99 yazında. Eve döndüğümde uzun bir masa kurulmuş mezeler hazırlanmıştı. Komşularımızla toplanmıştık . Gece 1 gibi sarhoş olan komşumuz camdan 'ingilizler defolun' diye bağırıyordu gülerek koydum başımı yastığa odam o zaman ranzalıydı ben alt kattaydım Kardeşim çoktan uyumuştu.günün verdiği yorgunlukla dalmıştım hemen uykuya.
Uykumu önce bir ses bölmüştü.Ardından sallantı geçer sandıkça bitmeyen . Sersem gibi kalkan annem babam uyanmayan kardeşim nereye gidiceğimizi bilmeden kalakalmak. Uğultu arasından yükselen dua sesleri hissettiğim en derin ölüm korkusu. 
Sarsıntı bittiğinde yere kapaklanıp ağladığımı hatırlıyorum. Annem karanlıkta üşümememiz için eline ne geldiyse almıştı. Çıkmamız gerekiyordu ama kedim evdeydi ve bulamıyordum bırakmak istemesemde bulamıyordum. Ağlayarak hayatımın en uzun merdivenini indim . Bütün mahalle sokaktaydık arabası olanlar radyolarını açmıştı ama hiçbişi öğrenemiyorduk. Cep telefonu bile yoktu kimseyi arayamıyoduk. Sersem gibi kaldığım o an başımı gökyüzüne kaldırdığım an milyonlarca yıldızı gördüm bugun bile görmediğim kadar çok sanki elimi uzatsam tutucak kadar yakın . Ardından ağustos gecesi değilmişcesine esen rüzgar. Gece iletlerken evlerine girenler oldu . Ama çoğunluk sokakta yatmaya karar verdi. Eve çıkanlar battaniye , minik tüp , yicek getirdiler. Çay demlendi içkiden acıkanlara yumurta kırıldı. Uykuya teslim olanlar kaldırımlara uzandı. Gece 5'te elimde çay yıllardır beni koruduğuna inandığım evime baktım. Gene korumuştu beni. Peki daha koruyacak gucu varmıydı? ...
17 ağustos tek bir gece değildi . Hergun yaşadık bilmediğimiz terimleri öğrendik ,kolonların nerde olduğunu deprem çantasını,Akutu...
17 ağustostan sonra eve 2 haftaya yakın giremedim . Kaldırımda uyudum benimle birlikte ailemde. Marmara güzel sanatlar sınavında ise şiddetli bir artçı yakaladı beni 2. Kattan atladım. Sıfına döndüğümde kahkalarla karşılandım çizemedim bıraktım sınavı çıktım.
Aradan 16 sene geçti. Deprem için kolonun yerinden başka hiçbirşey öğrenmedik arada o kendini hatırlatsada. 
Yaşadığımız o kara gecenin yaşanmamasını umut ederken tekrarında 16 koca sene geçmesine rağmen deprem vergisi haricinde birşey yapılmadığını görmekte korkutuyor beni.
O gece bilmediğimiz çok fazla şey oldu biz sadece 'bilmemiz gerekeni 'öğrendik basından.
Ruhları şad olsun...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder