İlkokuldan beri merakımdır koleksiyon yapmak. O zamanlar ilk tabiki de pul koleksiyonu ile başladım. Sonradan 'poşet' biriktirmeye başladım. Yurtdışından gelen herkese yalvarıp poşet istiyordum. Onlarda getiriyodu yatağın altında biriktirirdim ki hiç bozulmasınlar. Tabii annemin altın gününe her gittiğinde ayakkabılarını benim kıyamadığım poşetlerimi kullanması ile kendini tüketti gitti.
Ardından Kadıköy'de açılan ilk Mc Donald's ile, işi çöpçülüğe dökmeye başladığım anlar start almıştı. Hamburger kapları, kola bardakları, kamışlar ve ardından o zamanlar ithal ürünler zor bulunduğu için salı pazarından alınan şeker, çikolata kapları ...
Tabii odamın böceklenmesi sebebiyle annem hepsini toplayarak çöpe atmışve bu olay benim hobilerime darbe vurduğu için küsmeme sebep olmuştu.
Tabii bu durum beni yıldırmadı okumayı da iyi sökmemle birlikte, bu sefer de dergi biriktirmeye başlamıştım. Ardından dergiler çok yer kaplayınca kolilere yerleştirip sakladığımdan bu defa da dergiler böceklendi .
Parfüm şişesi, mum, her türlü oyuncak, dergi, hala biriktiriyorum tabii ama daha profesyonelce. Yine de bu kadar kollamama rağmen böceklenme olayını yaşamıyor değilim. Neden yaşıyorum bunu ben de çözebilmiş değilim ama bana verdikleri huzuru hiç bir şeye değişmem. Canım sıkkınken onlarla oynamak düzeltmek yada yeni bir parça eklemek huzur veriyor bana. Biriktirdiğim Şamdan dergileri ile magazin mazisine dönerken mizah dergileri ile siyasi tarihe bakabiliyorum. Elimizde internet var olmasına, herşeye çok yakın ulaşmamıza rağmen dokunmak çok başka
Tavsiye ederim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder